Azerbaycan‘ın başkenti Bakü’de, Bakü Yunus Emre Enstitüsü ve Musiki Eğitim Vakfı tarafından Türk Sanat Müziği konseri düzenlendi.
Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla Uluslararası Muğam Merkezi’nde gerçekleştirilen “Ah Bu Gönül Şarkıları” konserini çok sayıda sanatsever izledi.
Konserde Selahattin Pınar, Sadettin Kaynak, Münir Nureddin Selçuk ve Avni Anıl gibi Türk Sanat Müziği’nin usta bestecilerinin eserlerini, solist Burcu Göktürk seslendirdi.
Ayrıca, Azerbaycan’ın sevilen şarkıları konserde nihavent makamında seslendirildi.
Konser, Azerbaycanlı müzikseverlerin büyük beğenisi toplarken, izleyiciler sanatçıları ayakta alkışladı.
Musiki Eğitim Vakfı Başkanı Fikret Erkaya, yaptığı konuşmada kardeş ülke Azerbaycan’da bulunmaktan memnuniyet duyduklarını söyledi.
Erkaya, Türk milletinin meydana getirdiği şarkıları gönülden aldığını ve gönüllere taşıdığını belirterek, “Bu gönül şarkıları, muhabbetimizin ve beraberliğimizin ürünüdür. Hiçbir karşılık beklemeden birbirine vefa gösteren aziz Türk milleti, muhabbet dolu, gönül yoluna giden musiki eserleri üretmiştir. Bu gönül şarkılarını sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum.” dedi.
Bakü Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Selçuk Karakılıç, klasik Türk müziğinin, imparatorluk Türkiye’sinin ve Türk kültürünün geniş sınırlarını, kültürlerarası çeşitliliğini ve hoşgörüsünü yansıtan yüksek sanat eserleri olduğunu dile getirerek şunları kaydetti:
“Eski musiki, yani Türkiye’nin eskimeyen, bütün hayatını kuşatan, Türkiye’nin imparatorluk gibi büyük medeniyetini kuran ruhun, nefesin sesidir. Bu sesi anlamayan ve bilmeyen Türkiye’yi anlayamaz ve tanıyamaz. Zira Türkiye’nin kurucu dünyası ve rüyası bu sesin sahipleridir. Türk müziği her ne kadar bir dönem tek sesli diye eleştirilse ve bir yabancı gibi görünse de hakiki sesiyle geleneğin devam ettiricisidir ve medeniyetimizin müziğidir.”
Konserdeki şarkıların her birinin tarihi arka plana ve hikayeye sahip olduğunu anlatan Karakılıç, “Bu hikayelerin toplamı, Türkiye’nin geçirdiği kültürel çeşitliği, zengin ve seçkin bir medeniyeti, kalburüstü bir dünyayı temsil eder. Şarkıların tamamı Türkiye’dir ve Türk Sanat Müziği bizatihi Türkiye’nin kendisidir.” diye konuştu.
İzleyiciler arasında bulunan siyasal iletişimci Nur Tuğba Aktay, Türk müzik kültürünün ortak paydalarının yanı sıra kendilerini farklı ve özel kılan değerlere sahip hazine olduğunu vurguladı.
Türkiye ve Azerbaycan’ın ortak adımlarının Türk dünyasının birliği ve gücü için büyük anlam taşıdığına işaret eden Aktay, “Bugün burada, müziğin evrensel diliyle bu köklü dostluğu, kardeşliği ve dayanışmayı bir kez daha dile getiriyoruz. Müziğin sınırları aşan, kalpleri birleştiren gücüyle Türk dünyasının barış ve huzur için ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlıyoruz.” ifadesini kullandı.