DİYARBAKIR Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mansur Dağgülli, hastası N.D.’nin (68) böbreğinden parçalayarak çıkardığı yaklaşık 50 taşla ’29’ yazarak, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutladı.
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mansur Dağgülli, Batman’dan gelen hastası N.D. isimli kadının böbreğinde tespit edilen çeşitli uzunluklardaki taşları parçalayıp çıkardı. Prof. Dr. Dağgülli, çıkan yaklaşık 50 parça taşla ’29’ yazarak, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutladı.
Bölgede böbrek taşı rahatsızlığının sıkça görüldüğünü, ilerlemesi halinde böbrek yetmezliğine neden olduğunu belirten Prof. Dr. Dağgülli, “Bugünkü hastamızda, böbreğin hepsini tamamen dolduran taş vardı. Hasta çok uzun süredir ihmal etmişti, tabii ameliyattan korktuğu için. Bugün geldi, genel anestezi altında böbreğin içindeki bütün taşlar temizlendi. Biz zaman zaman sadece bu hastamızda değil, bu yörede taş hastalığı çok fazla olduğu için, taş yükü fazla olan hastalarda çıkarttığımız taşlarla Diyarbakır’ın tarihi ve turistik yerlerinin isimlerini yazıyoruz. Bu şekilde bir farkındalık yaratarak Diyarbakır’ın turizmine tabiri caiz ise katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Bugünkü hastamızda da çıkarttığımız taşlarla ‘Ne yapalım’ diye düşünürken, günün anlam ve önemine binaen ’29’ yazmayı uygun gördük. 29 Ekim vesilesiyle Cumhuriyet Bayramımızı kutluyorum. Bu şekilde hastalarımıza da bu kadar fazla taşı biriktirmemelerini ve bu taşın böbrek yetmezliğine neden olabileceğini belirtmek istiyorum” dedi.
‘HASTA BİR GECE SONRA EVİNE GİDEBİLİYOR’
Prof. Dr. Mansur Dağgülli, gelişen teknoloji ile hastanın tek operasyonda bütün taşlarından kurtulabileceğini ve ertesi günü taburcu edilebileceğini belirterek, “Yaklaşık olarak 50 taştan ibaretti. Tabii bu taşlar böbreğin içerisinde bu şekil parçalı değil. Tek parça veya 3-4 parça halinde oluyor. Bu kadar büyük bir taşı küçük bir delikten, 1 santimetrelik bir kesikten çıkartmak mümkün olmayacağı için tabii kırarak, peyderpey çıkartıyoruz. Yani 7 milimetre gibi küçük parçalara ayırarak taşlar dışarı çıkartılıyor. Bu hastamızın da yaklaşık 5 santimetrelik bir taşı mevcuttu. Taşlardan tamamen temizledik. Genelde bu tip kapalı ameliyatlardan sonra hastalar bir gece yatıyor. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte artık böyle bir lüksümüz var. Hasta bir gece yatıyor, bir gece sonra evine gönderiliyor. Tabii biz bunu hastanın sırtından girerek, tek bir kesikle 1 santimetrelik delik açarak bütün taşları aynı seansta temizleyebiliyoruz” diye konuştu.
‘ÇOCUKLARDA DA TAŞ OLABİLİR’
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde böbreklerde taş hastalığının yoğun olduğunu ifade eden Prof. Dr. Dağgülli, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin diğer bölgelerine nazaran böbrek taşı hastalarımız, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde biraz daha riskli. Hastalarımızda yan ağrısı varsa, idrarda enfeksiyon, kanama varsa, eğer ailede de böbrek rahatsızlığı söz konusu ise mutlaka bir üroloji doktoruna, uzmanına başvurması gerekiyor. Tabii bu taş sadece erişkin hastalarda olmuyor, çocuklarda da taş olabiliyor. O yüzden küçük çocuklarda eğer huzursuzluk varsa, idrarda renk değişikliği varsa, tortu varsa, çocuklar da kendilerini ifade edemeyeceği için ebeveynlerin mutlaka bir üroloji uzmanına göstermesi gerekmektedir.”
N.D.’nin oğlu Faruk D. ise annesinin yaklaşık 3 ay önce böbreklerinden rahatsızlık duymaya başladığını ve Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesine geldiklerini belirterek, “3 aya yakındır annemde ağrılar vardı. Bu ağrılardan dolayı geldik, böbreklerinde taş olduğunu söylediler. Bugünkü operasyonla beraber bu taşların hepsi annemin böbreğinden çıktı. Çok şükür sağlığı yerinde, emeği geçen Mansur Hoca’ma ve ekibine teşekkür ediyorum” dedi.
Haber- Kamera: Selim KAYA/ DİYARBAKIR,